bugün altlarda biri sordu soğuk cüzdanı o kısmımda cevapladım.

yeniden itibari paraya döneceksen borsa ve banka ikilisine muhtaçsın. elden para verebilecek birini bulma ihtimalinin zor olduğunu sanıyorum. ya da adama kripto yollayacaksın o sana itibari parayı yollayacak falan.

borsa üstünden alacaksan da havale, kredi kartı vs. ilgili borsa ne sağlıyorsa kullanabilirsin. borsada duran para borsanın sıcak cüzdanında olur genelde, yani alıp satacaksan hep orada durabilir. borsalar kendileri bir kısmını kendi soğuk cüzdanına atar. sana it soğuk cüzdanında olmayan kripto para anahtarları sende olmadığı için aslında sana ait değildir, giderse hak iddia edemezsin. parayı soğuk cüzdandan da almak istediğinde de fee ödeyeceğini bilmekte fayda var, bu yüzden zırt pırt alım satım yapılacak düşük bir miktar borsada kalabilir.

şu an miktar çok büyük değilse borsadan çevirirken sormuyorlar ama değişebilir tabii.

giriş için binance'yi öneririm. bitcoin denince akla gelen 1. sıralamadaki dünyanın en büyük kripto para borsasıdır. alım satım yaparken %0.1 komisyon ücreti var. üye olurken (referans kimliği) bölümüne "19916261" bu kupon kodunu girerseniz komisyon ücreti %0.08'e düşüyor. veyahut
bu " accounts.binance.com " kupon linkinden üye olursanız alım satımlarda %20 indirim oranından faydalanabilirsiniz.

cihaz paraları değil, blokzincire erişmeni sağlayan şifreleri güvenli bir şekilde saklıyor diyelim kısaca. para alette değil, blokzincirde. o alet onları kullanma izni veriyor gibi düşün.

kendi yazılımı var birçoğunun. oradan borsa adresini yazıp gönderiyorsun. benzer şekilde alıyorsun.

güvenli 24 kelimesi var, cüzdan kaybolursa açık kaynaklı yazılımlar ile bu 24 kelime ile kripto parana erişebiliyorsun. duruma göre 25. de eklersin de mantık bu. aletteki kendi pinini unutursan kurtarmanın anahtarı bu 24.

Cuzdan = sifre. Soguk cuzdan = internete yuklenmemis sifre. Borsadaki cuzdanin = ne oldugunu senin degil borsanin bildigi, dolayisiyla borsaya ait olan fakat sana ait oldugunu soyledigi sifre.

Ne yaptigini bilmiyorsan soguk cuzdanlarin kullanimi cok kolay sayilmaz. Bilmeden yapacagin herhangi bir islemde soguk cuzdan olma nitelegini yitirtebilirsin.

watsons

evony

are'ın da var.

passion rules the game +1

are medikal'den alıyorum. koku yok. lastikleri konforlu. hassas cildim var, alerji yapmadı. Uv steril dezenfeksiyonlu olduğu da yazıyor ambalajında.

ben geçirmedim ama haftasonu yapacağım otobüs yolculuğu sonrasında burayı editlerim muhtemelen :D

ben de olmadım ve gitgide bunalıyorum çember daraldıkça

ben ve ailemden kimse olmadı. en yakın işyerinde ve komşularda oldu şimdiye kadar. arada önemli süre yakın temas kurduklarım da oldu. 3 kez falan farklı sebeplerle test yaptırdım ama hala negatifim. genlerle alakalı bir şeyler olduğunu düşünüyorum.

ben de olmadım. yazın 3 ayımı hep hastanelerde geçirdim, şimdi de her gün iş saatlerinde toplu taşıma kullanıyorum ve iş gereği adliyede oluyorum. aşırı da dikkat etmiyorum yani, tek kat maske takıyorum, işim bitince dezenfektan sıkıyorum o kadar.

Ben geçirmedim. Ben ki her sene ağır bir grip geçiririm ve alerjik rinitim var. Bir senedir maske takıp dokunduğum yerlere dikkat ettiğim için, kalabalık ortamlara hiç girmediğim için ve işe kendi aracımla gidip geldiğim için nezle bile olmadım. Hatta alerjim bile iyileşti.

ben de geçirmedim.
evden çalıştığım için genelde evdeyim, haftada 1 markete gidiyorum sadece.
evden çıktığım anda çift maske takıyorum aylardır.
normalde kronik sinüzit, farenjit, alerji hepsi var, her kış en az 2-3 kez antibiyotik kullanırdım, bu kış hastalanmadım.

Ben de olmadım ama çok ciddi derecede eve tıkılmış durumdayım 1.5 senedir. Ufak bir iki tatil ve kayak dışında gerçek manada evim dışında kapalı bir ortama hiç girmedim.

ben. nerdeyse her gun metro, otobus, minibus kullaniyorum. sokaktayim. ama olmadim henuz.

ben geçirmedim. gerçi geçtiğimiz yılın şubat ayından bu yana en az üç kez birkaç gün yataktan çıkamamalı, ateşli, sırt-bel ağrılı rahatsızlıklar yaşadım ama farklı zamanlarda yaptırdığım iki test negatif çıkmıştı. "covid geçirsem ölürdüm" diye düşünüyorum, o yüzden farkında olmadan geçirmediğim kanaatindeyim.

Ben ve ailem bir çok kez birinci derece temaslı olduk ama henüz hiç birimiz korona olmadık. 2019un sonunda abim askere gitmişti, yurt dışından askerliğe gelen çok varmış birliğinde. Askerde hasta oldu, aşırı derecede ciğerden gelen öksürük, halsizlik, kanlı gözler vs. Zaatüre olabilir dediler o zaman. Askerden gelince (bedelli :)) sırasıyla hepimiz hastalandık ama onun kadar şiddetli değildik. Belki o dönem geçirmiş olabiliriz diye düşünüyoruz.

Ben. Maske var, mesafe elimden geldiğince.. entübe olurum altıma bez bağlarlar korkusuyla her şeyi askıya aldım. Son 1 senedir tek sosyal aktivitem market alışverişi. Virüsü kaparsam yakarım bu gezegeni!

Ben olmadım. Evden zorunlu haller dışında çıkmıyorum. Kimseyle görüşmüyorum.

Ben geçirmedim. Tek yaşıyorum. Her gün metrobüs + otobüs kullanıyorum.

Ben de geçirmedim. Birkaç ay önce mecburi 2 saatlik otobüs yolculuğu, geçen ay da bir ay içinde iki uçak yolculuğu yaptım yine bir şey olmadı şükür.

Belki semptomsuz atlattım bilmiyorum ama kendimi hiç kötü hissetmedim. Normalde soğuk algınlığı vs. olurdu o bile olmadı bu sene artık maskeden mi sürekli evde olmaktan mı bilmiyorum.

Bu süreçte evlendim, nikah yaptım, ev için zibilyar kere alışverişe çıktım, balayı ayağına akdeniz şeridini gezdim, öğretmen olduğum için günlerce yüz yüze eğitim verdim, küçücük salonlarda seminer ve eğitimlere katıldım, totalde 2-3 kere toplu taşıma kullandım, uçağa bindim, evime girip çıkanlar oldu, hatta covidli bir arkadaşla karantina dolayısıyla 20 gün aynı evde kaldım. 4 kere test oldum 4 kere negatif.

beni incelesinler bence bu işin çözümü bende gizli.

ben olmadım. mart 2020 -haziran 2020 evden çalıştık. haziran -ekim arası ofise döndüm. o dönemde mağazalara girip alışveriş de yaptım, öğlen arasında abartmadan cafe/restoranlarda yemek yedim. yazın bir kere uçağa bindim, tatil yaptım. ekim'den beri evden çalışıyorum. bu esnada hiç dışarıda oturup yemek yemedik. toplu taşıma bir kere kullandım. zorunlu olduğu için doktor ziyaretlerim oldu, hatta ameliyat oldum.

Ben de olmadım. Bildiğim kadarıyla olmadım en azından.

Burnumuzun dibine kadar da geldi hastalık aslında, eşimin kızkardeşi hamileyken geçirmiş ki o aralar aynı arabaya bindik, beraber yemek yedik vs. Geçen hafta çok yakın arkadaşlarımız pozitif çıktı, test yaptırmalarından bir gün önce "sahile gidelim hava alalım" dediğimizde "pozitif temasımız var, ne olur ne olmaz gelmeyelim" demişlerdi bize.

Evden çalışıyorum, son bir yıldır toplu taşıma 3-4 kez kullandım. AVM'ye veya market manav vs dışında bir mağazaya en son ne zaman girdiğimi hatırlamıyorum bile artık. Tatil yapmadım, dikkat ettiğine güvenmediğim insanlarla bir araya gelmedim, tedbirler gevşedi ben gevşemedim. Zaten evcimen insanım, sosyalleşme davetlerini reddetmek için güzel bahane oldu, oturuyorum işte evde.

Edit: Bak unutmuşum, geçen yaz bir nikaha ve nikahtan sonra meyhanede 20-30 kişilik yemeğe katıldım. Bir yıldan fazladır sanırım 2 kez dışarıda oturup yemek yedim, biri bu nikahtı.

geçen sene şubatta baş ağrılı, sümüklü, kırıklı falan bir hasta oldum ama korona mıydım bilmiyorum. iki gün gibi kısa bir sürede toparladım, emin olamıyorum o yüzden.

eksisozluk.com

bıyıklarımı, sakallarımı, elimi devamlı ağzıma götürürüm, öyle dezenfektan mezenfektan işlerine de hiç girmedim. maskeyi binalarda mecbur takıyoruz tabii de, bulunduğum ülkede sokakta bile zorunlu olmasına rağmen sokakta takmıyorum mesela. haftanın 3 günü de komple işe gidiyoruz.

Geçirmedim. Evden çıkmıyor değilim. 3 kere uçak yolcuğu yaptım, hatta bu perşembe yine yapıyorum. kalabalık ev ortamlarında takıldım. Mekanlara girdim çıktım. toplu taşıma kullandım ama hala geçirmedim. Veya geçirdim belirti göstermedim onu bilemiyorum :D

Maşallah herkese <3

*Haaa bir kere de ameliyat oldum :D

Bizim eve de girmedi neyse ki. Eşimle birlikte evden çalışıyoruz. Market alışverişini internetten yapıyoruz. Ayda 1 belki anne baba ziyareti yapıyoruz.

Geçirmedim veya belirtisiz geçirdim. Önlem olarak sadece toplu taşımaya zorunlu haller dışında binmedim onun dışında hafta sonu dahil neredeyse her gün insanlarla temasım oldu.

Bildiğim kadarıyla geçirmedim. Bir yıldır zorunluluk harici evden çıkmadım. Geçen hafta okullar kapanana kadar da bir ay boyunca haftanın dört günü yüz yüze ders verdim. Aşıyı bekliyoruz bir umut.

her yere girip çıkıyorum, maske, mesafe gibi önlemleri de gerçek bir endişe duyduğumdan değil, "dostlar alışverişte görsün, linç yemeyelim" diye uyguluyorum. henüz hastalanmadım.

benim tavrımın doğru olduğunu savunmuyorum ama bazı insanlar kara veba, ebola salgını varmışçasına para, poşet filan dezenfekte ediyorlar. onları da anlayamıyorum.

Önlemlere pek önem vermem, dezenfektan kullanmam, spor salonu, yazın full havuz, avm, kafe, restoran her şey var. Hala olmadım. Olacağımı da düşünmüyorum.

ben. ailemden de kimse geçirmedi çok şükür. çalıştığım yerde de bizim departmanda kimse geçirmedi. toplu taşıma kullanmadım hiç geçen seneden beri, az da olsa gezdim bu süreçte ama hep dikkat ettim hijyenime. arkadaşım pek yok :( sanırım o yüzden...

Bana direkt çalıştığım okuldan bulaştı. Ki psikologum, sınıflara çok girip çıkmıyorum. Çift maske ve siperlikle dolaşıyordum ama o kadar çok pozitif öğretmen ve ailesi pozitif olan çocuk vardı ki, korunamadim demek ki.

Bana bulaşmadı, maske takmaktan başka da özel bir şey yapmadım. Hijyene zaten korona öncesinde de dikkat ederdim, insanlara fazla yaklaşmayı zaten sevmezdim, avm'ye fln gitmezdim, ekstra bir şey yapmadım. Çalışıyorum, çarşıya markete de gidiyorum (aldıklarımı yerleştirmeden önce dezenfekte etmiyorum), yazın kamplara gittim, gezdim. Koronayla kafayı bozup markete bile gitmeye korkanlara, online sipariş verip paketleri üç gün dışarıda bekletip meyve sebzeyi sabunla yıkayanlara selam olsun.

benim duyduğum ve şahit olduğum iki olay:

- bir kurumda kat görevlisi kapıyor, çay servisi vs. derken onlarca kişiye bulaşıyor
- bir katta bir araya gelip yemek yeniyor, herkes pozitif, oradan da yine sağa sola

En merak ettiğim soru bu , son 1 yıldır kimse ile görüşmedim evden çalışıyorum ama kovid oldum :)

1 senedir arkadaşlarımla görüşmedim, alışverişe en tenha saatlerde siperlik çift maske gittim, eve girerken bütün üstümü başımı kapının önüne serdiğim örtünün üstüne çıkarıp direkt duşa girip her tarafımı sabunluyordum, dışarıdan alınanları da ekstra yıkıyorduk-çamaşır sulu bezle siliyorduk, ayriyetten avm hastane kalabalık yerlere hiç girmedim, toplu taşıma hiç kullanmadım ve sonuç: aşırı titiz davranmama rağmen bulaştı. 1 hafta da hastanede yatmam cabası oldu.. artık çok afedersin s.ksen bu kadar önlem almam.

neden bu kadar psikopat davranıyordun diye sorarsanız 67 yaşında annem ve 70 yaşındaki babamla aynı evdeyim. muhtemelen onları 2. aşıya götürdüğüm gün kaptık. babama da bulaştı ama o çok çok hafif geçirdi -muhtemelen aşıdan-. anneme bulaşmadı (kendisi bir sigara tiryakisidir..)

Yapılıyor. + olarak çalıştığımız ofis kolektif house gibi bir paylaşımlı ofis, onlar da herhangi bir ziyaretçide + çıkarsa onu bildiriyorlar.

evet yapılıyor

Evet. Haftalık bilgilendirme yapıyorlar (everyone mail) ama isim vermiyorlar, sadece birim ve temaslı sayısını yazıyorlar. Temaslıları kameralardan ve kişinin kendisine ve birimindekilere sorarak kendileri belirliyorlar.

Gayet kurumsal bir firmada çalışıyorum ama hiç böyle bir mail almadık, ama şu oluyor o katta birinde çıktıysa o katı evine gönderiyorlar ama bunu maille o kişilere mi yoksa yöneticilerine mi iletiyorlar bilmiyorum.

Şirket bir WhatsApp grubu kurdu oradan isimler verilerek haberleşiliyor. Günlük yapılan toplantıda da genel durum anlatılıyor (pozitif sayısı, izole kişi sayısı vs.)

yapılmıyor hatta müşteri bizim çalışana söylese bile iş yürüsün diye aaa öylemişmiş diye salağa yatıyorlar.

yaklaşık 350 kişilik üretim firması;

günlük olarak yeni vaka, iyileşen sayısı, bugüne kadar toplam vaka duyuruluyor.

bizde dedikodu usulü hızla yayılıyor :D

İsim vererek haber veriliyor bizde. Temaslı olanlar da test yaptırsın deniyor.

kredi kartı nakit avans sayıyor. 1.89 herhalde faizi.

binance içi transfer ücretsiz

web scraping ise bence de python daha mantıklı.
R daha çok veri analizi, istatistik, görselleştirme vs akademik amaçlara daha uygun.

python +1.

twitter.com

Tr den global e transfer tek tuşla oluyor zahmetli bir işlem yok. Çekme değil de transfer yapın.

ekran görüntüsü ekledim.
bu şekilde olmuyor mu?

birinden yatırmaya diğerinden çekmeye, adres kopyalamaya, ağ seçmeye gerek duymadan.
ekran görüntüsündeki gibi olamıyor mu?

dediğin gibi en kolayı zaten. hesapları eşleştirmek yeterli.

hesaplarımın eşleştirilmiş olduğunu nasıl kontrol ederim?

binance tr'ye giriş yaparken binance hesabımla gir butonu var. oraya tıklayıp giriş yapabilirsiniz.

bir degeçen gün ekşide okudum binance'a kayıt olurken mail ya da tel no hangisini kullandıysanız hep onunla giriş yapın yoksa bir takım işler oluyor diyordu. bunu da yazayım belki lazım olur.

binance tr'den TetherUS alıp onu aktarıyorlar bildiğim kadarıyla.

daha ziyade satarken sorgulanmiyor.

yani diyelim ki elinde gercekte 128 milyar dolar var. resmiyette 8 milyar dolarin var. bunun 120 milyar dolari kara para.

bir tane de kiytirik tablon var.

danisikli dovus gibi bir muzayede ayarlayip elindeki kiytirik eseri 110milyar dolara sattin. sag cebindeki parayi cikarip sol cebinde koymus gibi de yazdin. kalan 10 milyar dolarla da 110milyar dolarlik alisverisin vergisini vs. odedin.

cillop gibi resmi 118 milyar dolarin oldu.

normal yollardan "kanunsuz" olan para, kanuni hale geldi.
diger yollardan cok yuksek vergi vermek zorunda kalacakken, sanat eseri alip satarak gorece uygun bir vergi masrafiyla parani hizli ve kolayce akladin.

edit: o parayi disardan sokup cikaracak paravanlar kullaniyorlar. ornegin senin ingiltere'de yaptigin ticaretten kazandigin parayi turkiye'ye getirdigin zaman kim nereden bilecek gercekten ticaret mi yaptin? yoksa naylon fatura mi?

(son zamanda bu durumlarla ilgili bilgi paylasilmasina dair bir anlasma yapildi. almancilar tedirgin oldular mesela.)

bir devlet bir vatandasinin baska ulkelerdeki varliklarini bilemez.

paravan sirketler vasitasiyla buradan bos konteyner gonderip buraya 50 milyon adet havlu parasi odeyebilirsin. sanki havlu gondermissin gibi girer para.

yapan yapiyor anlayacagin.

para bankacılık sistemine girmeyi başarmışsa zaten aklanmış demektir. bu müzayedeler genelde belirli yasal çerçevede yapılıyordur ve dikkat çekiyordur herhalde. daha el altından ve rüşvet vs. ile dönüyor.

@idexo 128 milyar örneği çok hoş olmuş :)

peki o parayı dışarıdan soktuğunda zaten ticaret yapmış gibi olduğu için aklanmış olmuyor mu?

ek olarak 110 milyar dolarlık tablo satıp kendi paranı bi şekilde buraya gömmüş gibi gösterdin diyelim. bu tabloyu satın alan göstermelik kişiye sorulmuyor mu hangi mal varlığınla alıyorsun diye? bana çok karışık geldi ya.

soyle soyleyim. ticaret isin gostermelik tarafi oluyor. paranin kullanisli olabilmesi icin bir yerden baska bir yere "resmiyette" de aktarilmasi gerek.

bunun da "hesap verilebilir" sekilde olmasi icin dolambacli fakat "nispeten ucuz yollar" buluyorlar.

paraya dedigin gibi "dis ticarette" resmiyet kazandirilsa da esas gitmesi gereken yere daha sonra gidiyordur. yani tuccar sadece aracilik/komisyonculuk yapiyordur. adam gercekten havlucudur. "bir iyilik" yapar, ona karsilik destek gorur.

"nereden geldigi sorgulanmiyor mu?" dedigin icin yollari boyledir diyorum.

her devlet bir digerine dogru kacan paranin pesine duser, kendine dogru akan paraya goz yumar.

belli paravan sirketlerle para aklamak demek, bazi cevrelerin ulke icinde yuruttugu politikalari, isleri, lobileri fonlamasi icin ulkeye dolayli yollardan para sokmasi demek.

zaten su da var. donem donem paraya ihtiyaci olan devletler veya "vergi cenneti" olarak bilinen devletler her zaman yabanci paraya vergi kolayliklari ve avantajlar saglarlar. sikinti parayi diger ulkeden cikarmanin maliyeti.

hani oyunlarda gormussundur. iki ayri serverda legal para alisverisi olmaz, ama kullanicilar burada para verir oteki server'da alir.

oyle bir degis tokus durumu bu.

mesela londranin gobeginde devlet icinde devlet gibi calisan ozerk bir finans sehri var. "ozerk" olmasinin da bir anlami var. yani devlet soz veriyor, buraya asla karismiyor. bu sayede de londra'da para serbestce takiliyor. butun dunyadan para oraya akiyor.

iste apple'a bir yandan avrupa'nin bir yandan abd'nin bir yandan diger devletlerin ceza kesip durmasi da bu sebeplerden. sen benden vergi kaciriyorsun diyorlar : ) niye sattigin urunlerin parasini yurtdisinda tutuyorsun diyorlar...

para aklayanlarin kesin olarak neden para soktuklarini bilemezsin, ama para sokuyorlar iste. bu para nereden geldi? hangi iliski agiyla aktariliyor... gibi sorularin onune paravan sirket koyup onlarin eliyle yapiyorlar bu isleri.

bu sadece organize olarak yapilmiyor. kucuk caplarda da yapiliyor. almancilar ornegin gelirken es dost coluk cocuk aliyor cebinde getiriyor parasini. devlet bu para nereden geldi demiyor. ev alirken zaten vergisi susu busu odenmis oluyor...

sinirdan giren o kadar arap siginmaci yaninda ne getirdi? bilemezsin. altin etiren, para getiren, mal getiren... burada harciyor bir sekilde. o yuzden goz yumuyorlar. ama sen ulke disina cikarken cebine 10bin dolardan fazla koydun mu "kacakci" olursun : )

ekleme olarak: eger parayi paravan kullanmadan aklarsan o zaman hemen ne isler dondurdugun ortaya cikar. o yuzden direk tablo satmiyor. once parayi akliyor. sonra kendi zimmetine geciriyor. bahanesi de zamaninda bir tablo almistim 10bin liraya simdi 110milyar lira oldu...

kim karsi cikabilir?

Adobe programlari var ama bilgisayardaki kadar kullanisli degil. Tasarim icin mac, cizim/illustrasyon icin ipad pro derim.

Guzel cizim programlari var, appstore'dan satin alirsin fiyatlar degisken. Procreate en iyisi bana kalirsa.

yeni ipad pro gelecek 20 nisan’da. Özelliklere göre iyi olabilir veya en kötü şimdiki ucuzlar. Appler masaüstüne göre daha kısıtlı işlev olarak.

tabii ki maden suyu.
potasyum muzda bol diye biliyorum.

Ek olarak aşırı su içme ihtiyacı hissediyorum. Buna rağmen cildimde su eksikliği var. Son zamanlarda karbonhidratı biraz azalttım. Keto diyet kadar değil. Hala bakliyatları tüketiyorum. Ama cildim çok kurudu.

Ben yillar once bu sekilde rahatsizlanmistim. Doktor ilac vermisti, paketin icinde toz var, 1 veya 1,5 litre suyun icine tozu karistirip gun icinde bitirmem gerekiyordu. 2 gunde toparlanmistim valla... Onlardan alabilirsin.

Hos alabilirsin dedim ama yanlis ifade ettim, doktora gorunmelisin, kafana gore alma tabii ki de...

Çok ciddi bir durumum yok. Ama yıllardan beri cildimde su kaybı var. Ve çok içmek istiyorum.

Su içmek istiyorum demek istedim.

sözlükteki kural setlerinden vazgeçileli çok oldu.
bu referans entry'si olayı çok ufak bir detay bence artık.

ben 3 sene önce falan binance için girmiştim, o zaman ref olmadan zaten üye olunamıyordu. unutmuşum zaten bile.

2 ay önce falan sildiler. kanzuk dürüm yesin de nereden yerse yesin mantığı en baştakileri silmişler :D

bütçeye göre herhangi bir bluetooth mouse olur.

Her turlu bir adaptor/donusturucu ihtiyaci hasil oluyor sadece usb-c li macbooklarda.
O yuzden donusturucu + herhangi bir mouse.

dönüştürücü olmadan bluetooth mouse kullanabilirsin passion'un dediği gibi. Apple'ın kendi mouse'u var, onun dışında logitech'in de direkt bluetooth'lu mouse'ları mevcut. ben magic trackpad kullanıyorum ama tercih meselesi tabii.

microsoft designer bluetooth mouse

logitech mx anywhere 2

bankaların esnekleşmesi en büyük gösterge bence ki özel sektör yani. tam kapanma bu ekonomi ve zeka/irade seviyesiyle imkansız. esnek çalışma geri döner, restoranlar paket. ötesi zor bence.

kamuya esnek ve dönüşümlü çalışma geliyor, ramazan boyunca. diğerlerini bilmem

Bu sene kış yersiz uzadı, katılıyorum. Nisan in ortasında kazak üstüne hırka giymek istemiyoruz, giyince keyfimiz kaçıyor.

Aşırı derecede katılıyorum sana, üşümekten yoruldum, eskiden sevdiğim soğuk havayı 1-2 senedir hiç sevmiyorum, soğuk, rüzgar, kapalı hava ve kötü havalarda yağan yağmur yaşama sevincimi emiyor. İncecik giyinmek ve ısınmak istiyorum.

kesinlikle katiliyorum.
sahsen katilmanin da otesinde elimde deliller var :)
gecen yil nisan ayinda sokaga cikma yasagi olan gunlerde evin penceresinden bir dunya fotograf cekmisim, bugunlerde tum agaclar yemyesil yapraklanmis durumdaymis. bu yil ise daha yeni yeni yapraklaniyorlar. bu yilin nisani gecen yilin marti gibi.
bu yil nisan daha soguk geciyor.

Doğru. Nisanın ortasında halen deli gibi kar yağıp duruyor. kahrolsun kış.

Yether yeminlen yether. Pijamamı çorabıma tıkıştırmaktan bıktım artık, her seferinde kendimi "olm bu hareket sana yakışmadı" ile "üşümekten iyidir olm hem ayakların üşürse çocuun olmaz" demek arasında bulmaktan gına geldi!

ben de düzenli koşuya çıkarım, motosiklete binerim. her seferinde içlik dahil 10 kat giymekten aşırı bıktım. yeter artık bu sene acayip sıktı bu soğuklar. ilk defa bu sene bu kadar soğuktan tiksindim.

her gün erik gelmiş mi diye kontrol ediyorum, yok.............

bu günlerdeki soğuk son diyorlar, yarından itibaren herhalde ısınır ve kalır öyle...

Evet kesinlikle katılıyorum, bu sene bir garip.

bkz. #climatechangeisreal

diğer bölgeleri bilmem ama istanbulda her zaman kış geç biter geç başlar.

aslında bizim ilkokulda öğrendiğimiz mevsim algımız biraz yanlış, mesela mart kış ayıdır bahar değil.

istanbulda haziran bile bi tık serin geçer. hatta eylül hazirandan daha sıcaktır.

Bu yıl önceki senelerden daha soğuk bir nisan olduğu kesin ama kendi adıma durumdan hiç şikayetim yok, şehirde yazdan ve yazın etkilerinden hiç hoşlanmıyorum, en basitinden yürüyüşte kulaklık bile takamayacağım, kışın güneşi çok severim, güneşli günlerde rahat rahat tadını çıkarıyorum, yazın kaçmak gerekecek güneşten, yani evet benim elimde olsa 'git köşende yazı bekle, bana dokunma sıcaklar gelmesin' derim.

Dışarıda on saniye yürüyunce kıçıma kadar terledigim yazın gelmesini hiç istememekle beraber tam tersi asıl eskiden Mayıs'a kadar hava serin devam ederdi hep. Ilkokulda falan Mayıs'ta yaz kıyafetine geçerdik. Şu son üç dört yıldır hava erken ısınıp çok geç soğuyor. Aralık ayında 20 dereceydi bu sene tam yılbaşından önceki hafta. Ekim ayı korkunc sıcaktı Ağustosla yarisiyordu. Kış zaten çok geç geldi. Hava bi ısındı mi 6 ay sogumuyor sıcağın çaresi de yok ayriyeten.

ben cevre urunlerinde genelde logitech tercih ediyorum. hicbir urununden de pisman olmadim. bluetooth hoparlor Logitech z337, klavye mouse olarak da mx keys ve mx master 3 kullaniyorum. hepsi de sahane urunler ozellikle klavyeden cok memnunum. parmaklarim ustunde akiyor.

kablosuz sarj kullanmiyorum ama watt'i ne kadar yuksek olursa o kadar iyi. 10W cok az olur, ozellikle telefonunu cok yavas sarj eder. normal sarj aletleri 18W, hizli sarj aletleri 25W oluyor.

www.hepsiburada.com

kablosuz şarj standı olarak en düzgün bunu buldum sanırım.

attığın hoparlörü de baya beğendim, eğer olumsuz bir durum yoksa alabilirim. bu hoparlörlerin boyutu nasıl acaba onu göremedim, keşke bilgisayar yanında fotoğraflamış olsalardı.

çok teşekkür ettim.

www.hepsiburada.com

biraz şuna döndüm hoparlörde. bütçemi de bi tık aşmış oldum aslında ama.
logitech'i de beğendim esasında, napsam bilemedim :)

iphone pro modelleri maximum 10w destekliyor, 11 7.5w olması lazım. airpods'u da eder ama saatin özel adaptörü lazım ya da ikincisi gibi bir arada olanlar ama pek verim alamadım onlardan ben.

www.hepsiburada.com

şunu aldım, bir bakacağım. memnun kalmazsam iade ederim diye düşnüüyorum.
şu masadaki kalabalıktan kurtulmam çok önemli ya

excel'e export ediyordu sanırım. indirip oradan sıralanabilir.

Forma öğrenci numaralarını da ekle, herkes numarasını da yazsın.
Sonra form zaten google sheets'e aktarılıyor. oradan ya da excel'den numaraya göre sırala.

Evet excel'de numaraya göre sıralamak mümkün. Ama excel tablosunu yollanan ödevleri alt alta sıralanmış bir PDF'e nasıl dönüştüreceğim?

günlük 6 saat uykuyla verimli olabilirim ama 4'te uyanırsam verimli olamam.

22’de uyumayi basarabilirsen olabilir. 4 gercekten erken ama ozel bi sebebi yoksa havanin biraz daha aydinlanmasina yakin yapsaniz daha iyi olur belki.

6 saatle verimli olunur ancak güneşi görerek, güneş ışığıyla uyanmak biyolojik saatimize yardımcı oluyor. Bunun bilimsel açıklaması vardı tam ifade edemedim ancak güneş ışığıyla uyandığımızda daha enerjik vs oluyoruz. O yüzden 4'te uyanarak zor.

güneşten önce uyandığımda vücut olarak değil ama kafa olarak bütün günüm rezil oluyor. çok zor benim için.

uzaylının dediği sirkadyen ritim.

yazın belki yeter 6 saat ki az uyuyorum hep, imkanım olsa 8'den az uyumam.

İş akademik mi, fiziksel mi? Ayrıca kaça kadar çalışacaksınız 4 te kalkıp?

Youtube'da videosu olan bir nörolog en az 7 saat, uygunu 8 saat diyordu. Gerekliyse videoyu da bulabilirim.

asla. ucuncu gun dusup bayilirim muhtemelen.

Evet sirkadyen saat önemli. Bir süre saat 11 gibi yatıp 05:30da kalkıyordum. 6 saat uyuyor gibiydim ama hafta sonunu zor getiriyordum. Bir de hakikaten bedensel iş mi, masa başı işi mi? Ya da evden çalışma mı, yoksa arabayla işe git gel gerekiyor mu hepsi etkili.

Asla. 9 saat standartim, azi sorun benim icin.

Olunur. Cunku tam uyunmasi gereken saatleri secmissin. Bunu net soyluyorum cunku bi sure boyle devam ettim. Ilk 1.5 hafta sabah 4te gunesi gormeden zor oldu ama sonra alistim. Yasina gore 6 saat yeterli bir sure. Yasin 50+ ysa tabii en az 8 saat uyumakta fayda var ama orta yaslardaysan ideal uyuma zamanini secmissin.

10da yatıp 4de kalkmakla gece 2de yatıp 8de kalkmak arasında büyük fark var
ilki biyolojik saatimize daha uygun
ayrıca uzun bi süre bu şekilde götürmüştüm 10 olmasa da 11 olmadan uykuya dalar 5 te kalkardım

Asla olamam. 8-9 saat uyumazsam uykumu alamıyorum

bu yüzden değil, hatayı bilemedim ama

yeterli depolama alanı yoktu yarattım. fakat kuramıyor şu an hd üzerine yüklenemiyor diye hata veriyo biri yardımcı olabilir mi :(

Temiz kurulum denediniz mi usb ile? Diskmaker X ile bi usb'yi apps klasöründeki bigsur kurulum zımbırtısı ile bootable edebilirsiniz. Diski formatlamazsanız eski sistem devam güncellemiş gibi oluyor.

önce yedek alıp, sonra sistemi sıfırlayıp, sonra big sura yükseltmeyi deneyebilirsiniz

muhtemelen apfs mevzusudur. eğer öyleyse açılırken cmd+alt+r (cmd+r değil de öbürü alt idi sanırım eklenen tuş) ile internet recovery üstünden kurmak lazım harddiski tamamen silip. ben öyle yapmıştım.

bir de 2015 air'i destekliyor mu emin olamadım, bakmak lazım.

bilginiz olsun hangi kullaniciyi izlediysem ssd'lerde daha performansli calistigi soyleniyordu. pisman olmayin sonra.

Mojave ise APFS'dir zaten forma. ayrica MBA 2013 var bende gayet guzel calisiyor. SSD olmadigi halde.

daha cozulmediyse hata kodunu soyleyin daha spesifik dusunelim. (ya da ekran fotografi)

yolu yok da sanırım vodafone hat taşımada eve yolluyordu.

E peki aynı işi yapan iki memurdan birinin diğeri sırf İstanbul'da yaşıyor diye daha yüksek maaş alması saçma değil mi?

Gider fazla. Şehir pahalı. O maaş yüksek olmuyor yani.

Bizim burada bakmamız gereken yapılan iş. Sizin mantığınıza kalırsa yüksek maaş almak için dolu bahane bulunabilir.

Aslında özel sektör ve asgari ücret için de geçerli sorum. Sadece kira değil ulaşım da pahalı. Aktarma olmadan bir yere gitmek zor. Bir de Türkiye market alışverişinin ucuz olduğu bir ülke değil. O da ayrı yük

her sehirde esit maas olmasi sacma degil. sadece bizim alim gucumuz dusuk. onuncu dunya ulkesiyiz ve uretimimiz yok. bolgesel maas oldu diyelim, bu sefer de umraniyedeki adamla cihangirdeki adama gore mi ayarlanacak maas? sorunun kaynagini yani ekonomiyi cozmek daha mantikli sanki.

bunu uygulayan kurumlar var. belediyeler, iski vb. istanbulda olduğu için normal maaşların üzerine çeşitli tutarlarda sosyal tazminat veriyorlar. kimse de aha burada tazminat var diye özellikle istanbul büyükşehir belediyesini seçmiyor. belki de aradaki farkı kapatacak kadar çok değil ondan olabilir gerçi düşününce. lakin konya büyükşehir belediyesinde çalışan bir memur ile ibb'de çalışan memur arasında 1000 lira civarı bir ücret farkı var.

ayarlanabilir ama çözüm değil benim fikrim. olması gereken istanbuldaki nüfusu düşürmeye yönelik politikalar izlenmesi. böylelikle diğer giderler de düşer. çoğu insan kendi memleketinde tatminkar iş bulabilse farklı şehirlere gitmek istemez. en azından istanbul yine istanbul olsa da 20 milyon insan bir yerde tıkılıp yaşamaya çalışmaz.

@inatçılığın yeryüzündeki temsilcisi özel sektörde aynı şirkette aynı işi yapan ama farklı bayilerde çalışan iki ofisboy da farklı maaş alır. istanbulda atıyorum 3bin liraya çalışacak eleman bulamazken, konyadaki bunu hoplaya zıplaya kabul eder. bundan dolayı işveren istanbuldakine 5 bin vermek durumunda kalır (rakamlar sallamadır)

olay dönüp dolaşıp arz talepe geliyor bence. özel sektör devlet ile rekabet edemiyor şartlar açısından. bundan 30 sene önce edebiliyordu. bundan yıllar önce çalıştığım kurumda devlet eleman alabilmek için üniversite öğrencilerine burs vermiş, burs karşılığında da 5 yıl çalışma zorunluluğu ile yetişmiş eleman bulabilmiş mesela. o dönem yetişmiş eleman özel sektörü tercih ediyormuş çünkü. şimdi ise onların devletin yalvar yakar burs vs. imkanı vererek burunlarını kıvırarak girdiği kadrolara türkiye derecesi yapıp girmeye çalışıyor insanlar. özel sektörün büyük bölümü rekabet edemiyor çünkü. ücret ile etse, çalışma şartları ile rekabet edemiyor. bunun düzeltilmesi lazım. sağlıklı bir arz talep dengesi yaratılırsa devlet o zaman istanbul'da çalışan memuruna +1000 TL , lojman vs. gibi imkanlar sunmak zorunda kalır ki özel sektörden nitelikli personel kapabilsin.

istanbulda yaşamak zaten rahat olmamalı, devletin öyle bir hedefi olmaması lazım yani. göçü tersine döndürmeye çalışırken aa gelin istanbulda size daha çok maaş verelim demek tam bir saçmalık olur. bunun yanı sıra memur maaşlarının en azından bir süre kesinlikle artırılmaması ve memur sayısının en az üçte birine düşürülmesi gerektiğini de savunuyorum, türkiye tam bir memur ülkesi oldu resmen.

Teorik olarak mantıklı hatta özel sektörde iş piyasası bunu kendiliğinden ayarlıyor aslında.

ama kamuda eşit işe eşit ücret uygulamasının dışına çıkmak uygulanabilir değil. Her şeyden önce bunun ölçülebilir, nesnel bir kriteri olmaz. Ki bu kamuda olmazsa olmaz bir beklentidir.

Hangi şehirde bu ek ödeme neye göre belirlenecek? Bu mümkün değil. Binlerce değişken var. Her şehrin ilçelerine semtlerinde göre ciddi farklar var.

Istanbul'daki memurlara daha az verselerde göç etse çoğunluk. Fazla kalabalık şehir. Eşit maaş olması gerekir ama. Türkiye'nin her yeri eşit mantığıyla.

akademide mesela doğu'da yeni üniversitelerde olanlar daha fazla alır batı'ya göre. bu sayede ilgi görebilir ve gelişebilir vs.
olcaksa tam tersi olmalı ki yani istanbul'dan tersine göç olup her şey ucuzlasın.

olacaksa tam tersi olmlaı +1
istanbuldaki nüfusu düşürmeye yönelik politikalar izlenmesi.++++1

özel sektör zaten yakın gelecekte ist.daki ofisleri kapatmaya başlayıp remote çalışmaya geçecek. ama devlet memurları için bunun çok hızlı olacağını sanmıyorum.

her şehirde eşit maaş olmasını yersiz bulmakla birlikte ist.un cazip hale getirilmesini çok yanlış bulurum. tam tersi neden bir tek burası olsun. daha az gelişmiş yerleri kalkındırmak gerek.

Olacaksa tam tersi olmalı +1

İstanbul çok kalabalık.

İmza: İstanbul’da yaşayan bir memur.

gerekir.

kamu icin konusuyorum tabi. devlet kendi eliyle atama yapiyorsa, ayni isi yapan 2 kisiden birine 'sen bayburt'a git, 300 lira kira ode' oburune de 'sen istanbula git 2000 lira kira ode' diyorsa aradaki farki (mantik cercevesinde tabi, direkt 1700 lira vererek degil ortalama yasam giderlerine gore) dengelemesi lazim.

Zaten çok az kişi tercih ediyor istanbulu. Misal bddk ankara'da iken herkesin girmek istediği bir kurumdu. İstanbul'a taşındıktan sonra 75lerde kapattı uzman yardımcılığı. Ankara'da ise sınava çağırılan en düşük puan 92-95 bandında. Kpss a grubu için konuşuyorum bu arada. şimdi hazine de istanbul için ilan açtı 70lerde kapattı. keza spk da taşınıyor, onun da kaderi aynı olacaktır.

insanların geneli zaten memuriyette istanbulu tercih etmiyor sözün özü.

bu ulkede her sey olur.

Olmaz diye bir sey yok tabii ama hic sanmiyorum. Ilgili vergi kavramsal olarak gelir uzerinden yapilan bir vergi bu arada. Kripto paralarin ise mevcut gelir siniflandirmalarindan hangisine girecegi yorumu yapilmis degil. Yani eger buradan bir gelir sozkonusu ise zaten vergilendirmeye tabidir denebilir ancak ne nasil bunun belirli olmamasi gecmis vergi donemlerine yonelik olasi bir incelemenin altini biraz bosaltir acikcasi. Zaten takibi zor bir mesele oldugu icin yorum yapildiktan sonra borsalar uzerinden islem aninda vergilendirmeye calisacaklardir.

Olabilir

normalde tabi olmaz ama daha geçen ay kurumlar vergisi düzenlemesi değişti, geçmişe yönelik vergi durumu çıkarıldı. o yüzden hem teorik olarak hem pratik olarak mümkün.

hayır

Türkiye'de bile herhangi bir konuda geriye dönük işlem olmaz.

devlet banka hesabına tl veya döviz olarak geçirdiğiniz anda "hayrola bu para nereden geldi, kaynağı nedir" diye sorabilir. böyle bir vergi çıkarması durumunda ilk başta af filan getirir muhtemelen barış altında düşük bir vergi ile başlarlar sonra gerisi gelir. olmaz diye bir şey yok

Vergi tanim olarak zaten geriye donuk bir kavramdir.
Gelecegine vergi odemezsin gecmisteki gelirlerine vergi gelir.

Bana 5 sene onceki net maasim icin(vergi kacirmam imkansiz net aliyorum) ceza geldi. Benim gibi 100binlerce kisi var.

eksisozluk.com

Bitcoinle ilgili yazdigimda da bana ceza geldi diye mesaj atanlar oluyor.
Sonucta bu bir gelirdir ve vergisi vardir.

Kanun cikarsa odeyecegin vergi duser ya da sifirlanir. Kanunda tanimi yoksa(su an yok) en tepeden odetirler, ustune de usulsuzluk cezalari gelir.

Mesela borsa gelirine vergi istemez devlet cunku kanuna nunu istisna olarak eklemis.
ama amerikan borsasindan ettigin geliri beyan etmeni ister.
Borsada para kazan vergi odemezsin, ayni borsadan fon al tamamen ayni geliri kazan %10 vergi keser.

gecmise donuk islem olmaz diyenler ya turkiye'de yasamiyor ya da henuz para kazanmiyor :) divit'in bahsettigi olay benim de basima geldi. 2019'da pasa pasa odettirdiler 2016'da degistirdigim isin o zaman yururlukte olmayan vergisini faiziyle birlikte.

Arkadaslar o olay kazancinizdan verilmesi gereken vergiyi zamaninda vermemis olmanizdan kaynaklaniyor. Is degistirdikten sonra yeni ise baslangicta o sene sanki hic geliriniz olmamis gibi baslatmislar sizi ki aslinda var. Yani gecmise yonelik bir yasa degisikligi ya da temel esas degisikligi yok o olayda. Gecmiste yapilmayan incelemenin yapilmasi var. Bu size garip geliyor cunku sizin bireysel vergi muhasebinizi sirketin muhasebecisi sizin adiniza yapiyor. Halbuki gelir vergisi beyan esasina dayalidir. Maasinizi tamamen elden alip vergisini sonra beyan ediyor olsaydiginiz bunu demeyecektiniz.

@duna yasal kismini herkes biliyor ama o vergi 2016'ya kadar 1 kisiden bile alinmamistir.
Cunku maliye sgk ile entegre degildi. Milyon yildir kimse oyle bir vergi odemedi.

Ikincisi, vergiyi yiyen kisi sirket. Devlet vergiyi yemesi imkansz olan isciden kesme yoluna gitti.
Hem de ustune faiz koyarak.
Ben zaten net maas almisim aradaki farki yemem imkansiz. Brut alsak hadi neyse.

Yani devlet bir alacagi gozune kestirdiyse alir. Gerekirse coin borsasiyla entegrasyon yapar yine alir.
Sen o isten zarar ettiysen bile banane kardesim otur beyan hazirla der hesabi da sana yaptirir yine alir.

Vergisiz teknokentte calisanlara bile ceza geldi gidip ugrastilar.

@divi, Genel hissiyata katiliyorum. Almaya karar verirse gerekirse en ust limitten odemis olman gerektigine hukum verip tahsilata baslayabilir ve bizim sistemde kimsenin bir sey deme hakki yok. Diger yandan o olayda vergi senin vergin, muhatap sensin. Sirkette eksiklik varsa onu senin sirketle cozmen beklenir. Bu soruda da x yil once (x<5) kazanc saglamissiniz verginiz nerede denebilir. Bu noktada oncelikli sorun tespit. Maliyenin bir devlet kurumu olan sgk ile entegre olmasiyla kucuklu buyuklu ,farkli bolgelerde kurulu, kimi zaman ne idugu belirsiz borsalarla entegre olmasi farkli surecler. Su an boyle bir entegrasyon projesi yok. Akla yatkin dogal akis, buradaki bankalarla calisan borsalara yasal sorumluluk yuklenmesi vesilesiyle kullanicilarinin vergilerini borsalarin tahsil etmeye baslamasi olur ki bunun olmasi icin once nasil olacaginin derli toplu bir resmi onerisi ve bu konuda vergisel bir yorum yapilmis olmasi gerekiyor. Bunlar da henuz hazir degil. Zira yeni bir kavram. Ingiliz hukumeti birkac adim otesinde isletmelerin kripto para kullanilmasini vergi acisindan ele alan hukumlerini daha dun yayinladi. Bunlar yayginlastikca bizimkiler de degerlendirmelerini benzer sekilde yapacaktir.

Yok orada soyle bir sacmalik var, vergi benim vergim ama hayatin olagan akisinda onu sirket kesip oduyor.
50-100 yil boyle gitmis.

Hatta bu devletin isine geliyor boylece kimse odedigi vergiyi gormuyor ve sinirlenmiyor.
Hadi herkes brut yatirsin desin ben raziyim diyebiliyorlarsa.

Adam vergiyi ben belgesini(matrah) verdigim halde gidip dusukten yatirmis, gib bunu boyle yap diye ozelge cikarmis 2011'de.
Sonra diyor ki hani benim vergim.
E ben sana vermisim belgeyi ben mi dedim eksik yatir diye. Para bende degil ki vereyim.

Sirkete soruyorum ymm oyle dedi diyor, ymm de hakli cunku adama kaldigi yerden yatir dememissin.


Neyse konudan kopmayalim, coin olayin entegrasyona hic gerek yok bankaya x tl girdiyse devlet hani bunun vergisi diyor aninda takiliyor masak raporlarina.
Su an ses cikarmamalari ilginc 5 sene olayini bekleyip son anda darbe vuracaklar bence.

Instagram satislarina da hic ceza kestiklerini duymadim muhtemelen iyice yayilinca zaman asimina ugramadan patlatacaklar hepsini.
Adamin 1 milyon takipcisi var gunde binlerce ciro yapiyor muhtemelen sirket bile acmamistir ama ceza yemiyor.

Bu arada ben vergi iadesi de aldim. Basvurduktan sonra 1 yilda yatirdilar. faiz hani haci abi ben de size usulsuzluk keseyim mi diyemedik :)

Kovulan herkesin tazminatindan vergi kesiyorlar itiraz edince 1 yil inceleyip geri veriyorlar. Itiraz etmezsen iade yok :)

Masak daha cok suc gelirleri ile ilgilenen bir birim tabii. Yani vergi incelemesi yapmiyor olmali. Dun maliyenin kripto para borsalarindan tum musterilerin bilgilerini istedigini belirten haberler cikti. Istenen bilgiler arasinda mevcut portfoyun stok durumu hakkinda bilgiler de var. Bunun da masak ile ilgili olmasi olasi cunku vergi incelemesi icin tek seferlik stok veri yeterli degil.

Kendi tecrübeme göre, o uykuda tutmak için değil, uykuya dalmak için çok işe yarıyor.
Yani bende yaradı. Düzenli kullanımla değil, icinde yarım saate etki etti hep

açıkçası ben de öyle anladım, salınımlı falan diyor ama kalktım gece yine uyuyamadım. amaan...

sana redepra 15mg yaziyorum at gibi uyursun

ciddi kronik insomniada çok efektif olamamıştı bende. doktor seroquel önermişti o zaman. ama normal günlerde biraz uyku saatimi öne çekmek ya da çok uzun süre aydınlık ortamda kaldıysam ve uyku bir türlü gelmiyorsa alıyorum.

melatonin ama kaç mg?
bende 3 mg var, bana mısın demiyor, 5 mg var, eh işte hafif dalar gibi oluyorum. 3+5 içiyorum, o zaman güzel uyuyorum. 2 tane 5'lik içince kabus görüyorum, hiç uyumasam daha iyi.
bir de daha önce de konuşulmuştu burda, kaç mg içersem, saat kaçta içersem içeyim tam 5 saat uyuyorum. başkaları da benzer şey söylemişti.

5 mg bendeki de, bugün biraz daha geç yatıp deneyeyim bakalım :D

model yazmamışsın ama white westinghouse herhalde.

muhtemelen tambur kapağının kiltilendiğini ifade ediyordur çalışmaya başlayınca.

ya da çocuk kilidiymiş benzer mantıkla.

İlk mesajı attığımda yanlış anlamışım o yanıp sönen ışık makinenin çalıştığı modu gösteriyor, aynı makineden bizde var da çok sarsintili çalışıyor mu acaba?

evet 30 gün içerisinde deforme olmadıysa aiade edebilirsin.

hijyen kuralları gereği bu tip ürünleri iade edemezsiniz. almadan önce arayarak teyit edin.

ben bluetooth bir tane etmiştim. başta iyiydi, firmware update edeceğim deyip patlamıştı ilk gün.

Ben ekimde aldigim kulakici kulakligi ocakta iade ettim. Satici amazon'du. Siparis sayfamda da iade suresi daha vardi, subata kadardi yanlis hatirlamiyorsam.

Siz almadan once iletisim kurup teyit edin.

chat'ten sordum. amazon'un kendi urunu ise 30 gun icinde iade edebiliyormusuz.

İade edebilirsiniz. Ama deforme olmasın.

arkadaşım kulakiçi kulaklığı bile iade edebildi. Fakat bunları sonra ne yapıyorlar onu çok merak ediyorum, var mıdır bir bilen?

@nhk toplu satiyolar olu fiyatina

urun bu mu? www.mediamarkt.de

yani fiyatlari artar tabi. iyi yapmissin.

2500 tl den satilmis daha bu ay basinda, 2 kat artmis neredeyse, bekleseydin biraz. 3000 e alirsin onu.

2500'e satılmadı hiç. O muhtemelen yanlış bir satıcının Essentials modelini mi pro 2 olarak gösterip 2500 fiyatıyla piyasaya koyması sebebiyle öyle görünüyor. Bu ürünün fiyatı 3750'nin altına hiç düşmedi. Uzun zamandır takip ediyorum.

3804 lira iyi bir fiyat. Hem dövizin artışı hem de havaların ısınmasıyla fiyatı artacaktır. Ama hemen yarın artmaz. Şu an piyasada çok fazla stok var muhtemelen.

Çok ii yapmışsın, fiyat da çok iyi bu arada. Geçen yıl 4100'e almıştım pro'nun bir önceki versiyonu

ben de bir öncekini yaz başı 4100'e almıştım, geçen hafta scoowy aldım 5050 tl'ye.

basit kullanım için mi pro yeterli, ben sık kullandığım için başka model almaya karar verdim.

Ekipman olarak ben kilit aldım.

www.decathlon.com.tr

Bunun dışında poşet askısı, telefon tutacağı vb. şeyler var. Bunlar n11'de falan yer alıyor. Ama biraz pahalı bana göre. Ufacık plastik parçaya 50 lira istiyorlar. İyice yaygınlaşınca daha da düşer fiyatları.

Bir de us geçirmez çantalar var. Onlardan almayı düşünüyorum ön kısım için. Kış nedeniyle yoğun kullanmadığımdan başka ekipman almadım şimdilik. Soğuk havalar için eldiven ve buff da almıştım dechatlon'dan.

Son yıllarda 3-4 tane ikinci el modem aldım, TP Link, ZyXsel, Airties. Hepsi de VDSL, birisi fiber destekli. Bazısını bir yıldır bazısını beş yıldır kullanıyorum, hiç şikayetim olmadı.

zyxel'den çok memnunum.

zyxel iyidir. airties'lar hep su koyverdi bende. tplink bilmiyorum.

keenetic de işimi gördü, zyxel de. ikisinde de dişe dokunur bir sorun yaşamadım.
keenetic'in model sayısı biraz azdı hatırladığım kadarıyla, biri adsl biri biraz daha üst model vdsl uyumlu iki tane var diye hatırlıyorum. vdsl olanından kullanmıştım.
zyxel'inkini vallahi hatırlayamıyorum bulmaca gibi yapıyorlar isimleri.

türkiye'deki hizmetlerini sevmesem de en sağlam modemleri asus yapıyor. çoğu markayı denedim keenetic dahil. fiyat sıkıntı değilse.

ASUS DSL AC750 modem kullanıyorum, Türknet ile en çok 100mb/s alıyor. Alacağınızı modemin dual band, gigabit hızlarını desteklemesi önemli.

4 yıldır kullanıyorum gayet memnunum.

www.hepsiburada.com

hat 80 kaldırıyorsa fazlasında böyle sıkıntı olabilir.

Aynı sorun bende de var. Turknet ttnet altyapısını kullandığı için bu problemle karşılaşıyorum. Evet bakır kablo size temin edilecek hızı kaldıramıyor. Özellikle snr margin değeri (download sinyal gürültüsü) değerini 8 dB civarlarına düşürüyor. Bu da kopmalara neden oluyor. Hızın düşmesinden başka bir yöntemi yok fiber alternatifi yoksa.

ben almayı düşündüm bir ara, birkaç ayda bir değişmesi gereken filtrelerinin aşırı pahalı ve zor bulunduğunu yazmışlardı, o yüzden vazgeçtim. filtre maliyeti önemli bir kalem bu cihazlarda.

ben de baya sövmüştüm, bana bozuk geldi uğraştım falan. sonra fakir'in şu grisini aldım. sanırım aynı mantık ama biraz da dandiği. pek de fark yaratmadı bence temizliyorum havayı diyor ama.

Okula gecis yaptiginiz donemki mufredat ve derslerden sorumlu olursunuz. O dersleri alamiyorsaniz derslerin yeni versiyonlarini almaniz gerekir diye dusunuyorum.

@nax şöyle ki o dönemki müfredatı kabul etmiyorlar. Yeni versiyonlar açılmış olsa onları da alırdım fakat öyle karman çorman ettiler ki alıp geçtiğim derslerin kredilerini azaltıp yeni ders eklediler mesela ve bunun için ekstra kredi hakkı falan da verilmiyor

yıldızda başıma aynısı geldi. kimya geçememiştim sonra kaldıdılar. seçmeli ders alman gerekiyor dediler. oysa ki kimya basit bir dersken seçmeli ders almak zorında kalarak mezun oldum. çok uğraştım ama mecbur kaldım

bizde de aynen öyle oldu ve öğrencilere zorla da olsa verdik, aksi takdirde akts sistemi sağlanmıyor

evet

ps5 gerek yok, apple watch e-sim destekli değilse yine gerek yok.

GPS degil o cellular. Cellular cihazlarda IMEI bulunur. IMEI kaydi IMEI'si olan cihazlara yapilir. yapilmazsa sim calismaz hepsi budur. ornegin kaydedilmeyen bir iPhone wifi ile gayet tablet olarak kullanbilabilir. (ucak modundaki bir iPhone gibi dusunun) Apple Watch da cellular ozelliksiz olarak calisacaktir. bu sebeple cellular ozellikli almaya gerek yok. arada 100 dolar fark var.

Apple watch'in fiyati Turkiye'de de cok farkli olmuyordu aslinda ama illaki bakmissinizdir. sadece sunu soyleyeyim, Turkiye'den aldiginiz 2 yil garantili olur, ABD'den alinan 1 yil olacaktir.

saygilarimla

Kırılmaz cam diye bir şey yok tabii ki :)

Kırılan şey telefonun ekranı değil de ekrana akılan cam olsun diye kullanıyoruz onu. Ben 9H yazan esnek olan filmlerden kullanıyorum. Hem dayanıklı oluyor, hem de telefonu kalınlaştırmıyor. Öneririm.

ben spigen takmıştım 1 sene önce, 2 gün önce mi ne düştü cam parçalandı telefon ekranı sağlam. bir tane daha aldım :)

Ben de Buff marka kullanıyorum ciddili bir düşürme yaşamadığım için bilemiyorum ama.

n11'de gördüm ben puanı düşen yan mağaza açıyordu resmen ahaha. ama başka birinin üstüne miydi bilmiyorum. ismi hafif değiştirip aynı malları satıyordu.

Farklı bir vergi levhası varsa olabilir

Pedigree de adi mama zaten. Belki bayattır. Sonradan baktın mı, kimse mi yememiş.

Temizmama mamaları da adi. Formülde ne varsa yemeyen hayvan yok. Bir de hep taze.

temizmama ve pedigree arasında çok fark yok, pedigree daha iyi bile olabilir :D

market mamaları iyi olmasa da içine çin tuzu mu artık ne atıyorlarsa yemeyen hayvan görmedim, mama bozuktur belki

İlginç ben pedigree yi kaliteli sanıyordum. Diğer mamaların 2 katı fiyatı var.

ileri uç?

ofansif pozisyonda oynayan; ileri uçta oynayan; forvet olarak oynayan

bu üçü uyuyor mu yazdığım tanıma?

sen böyle şeyleri niye bana sormuyosun inatçı görl, ayıp ayıp.

spora göre değişir bu aslında, metinde nasıl geçiyor bilmiyorum ama "ileri uç" genel olarak en doğru tabir olur. "ofansif pozisyon" çok açıklayıcı bir ifade değil, "forvet olarak" dersen de sporla hiç alakan olmadığını belli etmiş olursun. bir de her sporda ofansif oyuncuya forvet denmez, o da var.

belli bi sporla ilgili bir metinse sporu yaz ona göre bi şey uydurayım, yok genel bir ifadeyse veya futbol için soruyosan "ileri uç" sık sık kullanılan, genel ve kapsayıcı bir ifadedir.

yök sağlık bakanlığından tavsiye istemişti en son. o karara göre bir görüş belirtecek, üniversiteler de kendileri karar verecek. ilk olarak şanlıurfa harran üniversitesi hibrit eğitim kararı açıkladı mesela.

dönemler başlıyor bile, aşı olsa da sırf hocalar bile yetişmez, uzaktan dışında bir ihtimal görmüyorum.

senatolar veriyor kararı. %99 uzaktan

bizim rektör mail attı bile, uzaktan olacaktır diye. size de gelir yakında olup olmayacağına dair bi mail.

lastik durumu çok iyi ise: lastik oteli. (sezonluk 70 tl falandır sanırım)
lastik durumu orta halli ise: letgo. 4 adetini 600 liraya sattım geçenlerde.
lastik durumu kötü ise: çöp.

50 tl'ye lastikleri değiştirdiğim yere bırakıyorum bir sonraki sezona kadar.

lastikcileri gezip fiyat istiyorsun. 4 çift rft lastiği 100 tl'ye vermiştim. istesem daha fazla isterdim fakat yola çıkacaktım. hemen elimden çıkardım.

depo yoksa lastik oteli bir seçenek. benim dayımın bıraktığı lastikçi vardı, ortağı bir gecede tüm lastikleri çalıp götürmüştü o geldi aklıma :)

bende var bundan, güzel. samsung'un t serisi de güzel.

Baktığınız yerde her şey yazmıyor olabilir mi? Çünkü yürütüldüğünü biliyorum.

@pandispanya avrupa birliği'nin erasmus+ projeleri sayfasına bakıyorum. siz nereden biliyorsunuz nereden görebilirim?

Avrupa Birliği'nin birçok fonu var. Baktığınız fon olmayabilir. Çok taraflı projelerin Boğaziçi'nde ortakları da bulunuyor olabilir. Kısacası aramanız yetersiz.

Yine de Türkiye'den çıkan projeler az sayıda. Bunun bir sürü sebebi var. Yüksek öğretim sisteminin temellerinden başlanabilir.

Mesela siz Boğaziçi üniversitesi diye aratmışsınız. Ben bogazici university diye arattım, 5 sonuç çıkıyor. ec.europa.eu&matchAllCountries=false

Üniversitenin yaşamboyu eğitim merkezi var. Bunların Türkçe ve İngilizce kıslatmaları var. Boun, büyem, bullc vs gibi. Belki farklı arama kriterleriyle çıkacaktır ama bir tane, beş tane değil, tonlarca yürütüldüğünü biliyorum. Doğrusuna nasıl ulaşacağınızı bilemiyorum ama bu arama kriteri gerçekçi değil, ona eminim.

Cep telefonundayım, linki düzgün gönderemiyorum kusura bakmayın.

@pandispanya sizinkilerin koordinatörü boğaziçi üniversitesi değil, eksik yazmışım koordinatörü boğaziçi olan projelere bakıyorum.

@evrim evet sadece erasmus plus projelerine bakıyorum ama jean monnet hibesi alan projeler bile çıkıyor burada. sosyal sorumluluk alanıyla ilgilendiğim için erasmus+ yeterli dedim ama başka sosyal sorumluluk programı varsa onlara da bakarım.

sadece üniversitenin kurumsal kimligi ile degil bölüm ve hoca bazında da proje yapiyorsunuz, hocanın yürüttügü proje parasinin yaklaşık %20'si üniversiteye kaliyor. sadece üniversite ismi ile degil hoca ismi ile de aratmaniz gerekiyor. bildigim kadari ile bogazici türkiye'de en cok ve en yüksek miktarda proje yürüten üniversitelerden birisi.

@spivak hoca olarak avrupa birliği'nden hibe alabileceğinizi sanmıyorum, projeyi üniversite yazmış olur ve üniversitenin adı geçer. yanlış mı biliyorum acaba?

boğaziçi'nin sitesine baktım, çok avrupa birliği projesi var ama erasmus+ programında toplam 4 projede bulunmuş ve 1 projenin koordinatörü olmuş sadece.

arastirma.boun.edu.tr

bu da ilginç aslında. tamamen bilimsel projelere odaklanmışlar gibi görünüyor.

Tam olarak neyi ilginç bulduğunuzu anlamadım aslında. Üniversitelerin bilimsel projelere yönelmelerinden daha doğal ne olabilir ki? -bir şey kaçırıyor olabilirim, bütün AB projelerini ve amaçlarını bilmiyorum-

Sizin bahsettiğiniz benim anladığımdan daha farklı bir şey galiba ama hoca olarak AB'den hibe alabilirsiniz. Bilimsel projeleri üniversite değil hocalar yazar. Ama yine de hocaların bağlı bulunduğu kurum belirtilir hibe sayfalarında.

ab projelerinde üniversite adı yazıyor fakat sorumlu hocalar oluyor, ulusal ajans üstünden para geliyor vesaire vesaire...hocada yani. üniversite proje yazıp isteyen gelsin demiyor.

Her yıl Ulusal Ajans kabul alan projelerin listesini yayınlıyor ama dediğiniz gibi tüm projelere ulaşabileceğiniz bir havuz var mı bilmiyorum.

google'dan üniversite adıyla faaliyet raporu diye bakarsan yazıyordur muhtemelen, ama toplu liste zor

Fonların genelde kendi sayfalarında oluyor. Örneğin ERC'nin kendi sayfasında sadece Türkiye'yi filtreleyebilirsiniz. Bir de şöyle bir şey buldum ama bunlar hangi projeler bilmiyorum.

www.avrupa.info.tr

Çok emin değilim ama yok. Kripto paranın adı bu yüzden kripto. Kimde ne kadar BTC var kimse bilmiyor.

Türkiye'de henüz belirsiz. Bazı ülkeler kripto->fiat geçişinde gelirden bağımsız olarak (kayıp da olsa) vergi alabiliyor sanırım.

Fakat masak kriptopara borsalarının banka hesaplarını kontrol ediyordu, çok yüklü veya düzenli bi gariplik olan bir şey görürlerse ne bu diyebilirler.

işe teorik olarak baktığınızda, bitcoin alıp satarak para kazanmanız halinde devlete vergi vermekle mükellefsiniz ama vadeli hesaplarınızdan vs'den bankaların otomatik olarak vergi kesmesi gibi otomatik kesilmiyor. kontrol eden var mı=? küçük meblağlarda kimsenin baktığını sanmıyorum.

işlem yapınca aracılar vergi kesiyor, fatura da yolluyorlar hatta, alım satımda bir şeyler var yani. aktarırkenki aldıkları işlem ücretinden borsalar vergi ödüyor mu bilmiyorum. tabii bu aracı borsanın sorumluluğu ve işlem olduğunda önemli, sahip olunca gelmiyorlar vergi ver diye. gelirler gerçi yakında.

Gerçek olsaydı ilgili kurum arardı. Böyle resmi olmayan bir aramaya takılmazdım ben.

bir ara böyle bir olay vardı ya, bayiden ödüyorlar parayı istiyorlar sonra iptal ediyorlar falan. başlığı vardı galiba.

kale almayınız

Yanlışlıkla senin nuamranı girip ödemiş olabilirler, 170 tl faturan var mı girip ona bak, varsa sonrasına bakalım. Yoksa bir karışıklıktır, 170 liralık dolandırıcılıkla kimse uğraşmaz.

Numara sirket hatti arkadaslar, tek elden odeniyor (4 ayri hattin faturasi tek fatura olarak geliyor). Simdi banka ile gorustum, tahmin ettigim gibi banka telefon numarasi paylasmaz dediler.

Dolandırılmaya çalışmıyorsun, dolandırmaya çalışılıyorsun.

Operatör bile arayıp fatura hatırlatmaz. En fazla sms gelir.

hocam hicbir sirket bunun bilgisini vermez ki. parasini alir isine bakar. neden ekstra maliyet cikarsin kendine.

proquest

40tan fazla ülkenin tez veritabanı...

www.ndltd.org

oatd.org

ben de bilmiyorum. vaktimin o kadar değeri yok demek ki.

Birilerine akıl vermek hoşuma gidiyor, fikirlerimin ortalama bir insandan daha faydalı olduğunu düşünüyorum çünkü. Egomu tatmin ederken insanlara da fayda sağlıyorum; bence win-win.

digital oyun oynamak gibi.
ana sorun modern insanın aslında çok boş vakti olması ama değerlendircek ciddi bir amacının olmaması.

jux+1 telefonlara ilgiliyim mesela veya bilgisayar donanımlarına. fikir almak isteyenlere yardımcı oluyorum.
bilmediğim konularda da duyuru açıp yardım alıyorum .

Emin olduğum konularda yanıt yazıyorum. Yararlı olmak için.
Ayrıca okuduklarımdan ben de bir şeyler öğreniyorum.

Benim için üçü de ayrı ayrı geçerli

Bilgiyi yayarsam insanlara daha faydalı olduğunu düşünüyorum. Seninkinin tam tersi egolu insan bunu yapmaz.

öğrenme ve öğretme iyi bir his. Bazen daha iyi bilip cevaplamak ego tatmini de sağlıyor bence(birine normal hayatta da niye fikir veririz ki zaten? iyi olmasını istediğimiz için de olabilir ama duyuruda bu geçerli mi emin değilim)

bu arada daha önce duyurudan biri fiziksel olarak bir yere gidip benim için bir yere bakmıştı. Sonra ben de yurtdışındayken buradan birinin Türkiye'de bulamadığı kitabı bulup kargolamıştım (o da bana dvd hediye etmişti benzer fiyatlı) o şekilde borcumu ödedim sanki. İlginç bir histi.

edit: genel olarak burası yalıtılmış ve az çok kafa dengi insanların olduğu bir yer o yüzden de bağımlılık yapıyor bence.

bilmem, takılıyorum işte ^^

yardımlaşmanın ve toplum olmanın anlamına inandığım için burada bir şeyler yazıyorum. ayrıca evrimsel süreçte topluluk olarak hareket eden canlılar haline geldiğimizden yardımlaşmak beni iyi hissettiriyor.

yirmili yaşlarımın başında sözlük hesabımla aktif olarak kullanıyordum duyuruyu. o zamanlar ego tatmini yapmak için cevaplıyordum. çok bildiğimi düşündüğüm için burada da ahkam kesmekten geri kalmayım hesabı:) sonra uçuruldum sözlük sağ olsun. eksikliğini hissetmemiştim ta ki pandemi yüzünden asosyal olana kadar.
şimdi evden çalıştığım için boş vakitten tekrar takılmaya başladım. alanımla ilgili sorulan bir şey varsa yazmak işe yarar hissettiriyor.

bir de nhk ni youkosu +1. daha kafa dengi insan var burada. duyurudan birisine daha önyargısız yaklaşabiliyorum.

Ben seviyorum. Samimi de buluyorum ayrıca diğer tüm sosyal medya uygulamalarına nazaran. Hatta aktif olarak kullandığım, derdimi ya da fikrimi paylaştığım tek mecra.

canım sıkılıyor

Bende 1 yumurta var, sende 1 yumurta var.
Ben sana 1 yumurta versem, sen bana bir yumurta versen, bende 1 yumurta sende 1 yumurta olur.
Bende 1 bilgi var, sende 1 bilgi var.
Ben sana 1 bilgi versem, sen bana 1 bilgi versen, bende 2 bilgi, sende de 2 bilgi olur.

-Konfüçyüs

Facebook köşe yazarlığını bir kenara bırakırsak da, can sıkıntısı, sosyalleşme, zaman geçirme diyebilirim. Bilgi alıp verirken de mutlu oluyorum ayrıca. Veya farklı hikayeleri dinlerken. Hem ananiyim* bir şeyler sormak keyifli ^^

Yoğun dönemlerde unutuyorum ama burayı. Bazen sıkıcı da geldiği oluyor.

Çünkü yalnızım. Burası ekşi sozluk'e kıyasla daha samimi ve nezih bir ortam gibi geliyor bana.

Egomu tatmin ediyor

valla bende özel bir sebep yok sadece iletişimde olmak hoşuma gidiyor

İşsizim ve bir şekilde iletişim kurmuş oluyorum. Hemde bildiğim bir konuda yardımcı oluyorsam bu beni mutlu ediyor

"Bilgi paylaştıkça çoğalır" mottosuna inanıyorum, bildiğim bir şeyi bilmeyene söylemek (öğretmek haddime değil) tatmin ediyor sanırım.

Bazen de özel mesajla "Allah razı olsun" mesajı alıyorum ki duble sevinç oluyor, hiç belli olmaz belki de buradan bir Allah razı olsun ile öbür tarafta günahlarımızdan biri bağışlanır :)

Gazetelerdeki kare bulmacaları çözmenin değişik bir versiyonu bu.

Sorulan bir şeyin cevabını biliyor olmak haz veriyor insana.

Bildiğini paylaşırken yeni bir şeyler öğreniyor olmak da cabası.

Boş vakit değerlendirmenin güzel bir yolu.

uzaktan başlar, sonra düşük ihtimal açılabilir dönem ortası falan.

bence de artık bir dönem açılmasının manası yok. önümüzdeki sene beklenir. aşılamalar alan da bitmeye yaklaşır.

bazı üniversiteler açılmayacağını ilan etti bile, zaten mantıklı olan da bu. Bir çok öğrencim evini kapattı, yurt sözleşmesini bitirdi vs. Düşünsenize bu sene mezun olacak öğrenci 4-5 ay için gelse ne yapacak ? Ev tutsan tutulmaz, yurt desen hangi biri hangi yurtta kalacak bu şartlarda. Tıp, veteriner vb. gibi fakültelerin son sınıfları, intörnler vs. gelirler en fazla, kalanı uzaktan eğitime devam gibi geliyor.

açılmaz.. belki küçük bir ihtimal final sınavı için çağırabilirler. ancak önümüzdeki dönem ne olursa olsun açılacağını düşünüyorum. 1,5 dönem yüz yüze eğitim almamış olmak büyük kayıp. özellikle bazı bölümlerde.

Bu dönem asla ve asla, hani böyle kıyamet kopacak olsa ve kopmaması için tek çarenin üniversitelerin açılması olsa bile açılmayacak. 2021-2022 sezonu ise 2021 yazındaki durumlara göre değerlendirilecek.

özellikle sağlık alanında uygulaması olan dersler için kısmı bir açma planı var. burada asıl kararın aşının 2. dozundan sonra çıkması bekleniyor. aşının 2. dozu şubat ortası gibi uygulanmaya başlanacak. genel olarak hibrit bir model düşünülüyor.

bu dönem mümkün değil o kadar insanı toplayamazlar. ancak kısmi olarak olabilir, sağlık bölümleri gibi bölümler vs. bazı üniler de bana ne lan gelin diyebiliyor ancak bunların yamuğunu şaşırtıcı şekilde yök düzeltiyor yani yök olmasa bu dönem boğaziçinde bile yüzyüze sınavlar yapılacaktı.
özet: çok yüzyüze bir bölümün yoksa açılmaz.

şu an ağlayabilirim.
neyse, 0.05 yüzde 5, 0.2 onda iki, yüzde yirmi. 0.5 onda beş, yüzde elli. 0.02 yüzde iki.

kafan karışıyorsa eşitlenene kadar basamak sayısı sonuna 0 koy, 0.05 ile 0.20'yi karşılaştır.

bunu somutlaştırmak için şöyle düşünebilirsiniz. 1 elmayı kaça bölmeliyim. 0.2 x 5 = 1 demek ki 0.2 olursa elma 5 bölünür. 0.05 x 20 = 1. demek ki 0.05 olursa elma 20'ye bölünür. 0.2 > 0.05'ten büyüktür ve 4 katıdır.

edit: ondalık ve rasyonel sayılarda 1e en yakın olan en büyüktür.

istatistikle yolunuz nasıl kesişti? :))

bu sayıları 100 ile çarpın, hangisi büyük çıkıyorsa o büyüktür.

Cok basit. Google'a yaziyorsun, sonuc eksi ise ilk sayı ikinciden kucuktur. Yorma kafani fazla.

hizliresim.com

canım çekerse yerim. geçen senelrde yemiştim aralıkta falan. bu sene nedense çekmedi.

yerim, yedim, yiyorum

Düzenli olarak dolabımda olur, aklıma gelince yerim. Bak şimdi sen söyleyince hatırladım dolapta dondurma var, gideyim de yiyeyim :)

galeri14.uludagsozluk.com

evde olur ve canım çekince yerim tabi +1
ne olacak ki?

dün getir'de kampanyayı görünce altılı altım yedim mesela.
o kampanyayla arsenik olsa "alayım bulunsun, lazım olabilir" derdim gerçi.

şaka bir yana, her türlü dondurmayı yerim kışın.

ben hiç yemiyorum ya. kışın aklıma bile gelmiyor çok ilginç. yazın da serinlemek için yiyorum herhalde.

dondurma slav ve baltik ulkelerinde (ki kislari malum bizden 10-20 kat cetin geciyor) yilin 12 ayi tuketilen, cikolatadan daha farkli gorulmeyen bir tatli. belki baska yerlerde de oyledir. turkiye'de neden dondurmayi yazla iliskilendirdigimizi, marketlerdeki dondurma dolaplarinin kisin neden kayboldugunu anlamiyorum.

ben cok dondurma yemem ama canim cekiyorsa kisin da yerim tabii, hatta daha guzel olur. disaridasin diyelim hava eksi uc derece. donma, akma, dokulme derdi yok. mis.

Genelde yemiyorum. Buzlanmış dondurmalar ya da direkt buz dondurmalar biraz riskli.

Tabii ki yerim. Ama alışık olmak lazım.

Tabii ki.
Ama hazır dondurma değil dondurmacı dondurması

Buzlukta dondurma yoksa mutsuz oluyorum, bütün yıl ara vermeden tüketiyorum <3

eskiden hasta olurum diye yemezdim. şimdi çok saçma geliyor o düşünce, yerim yani.

Her mevsim yerim. Bir şey olmaz.

Yemem, yiyemem. Bademciklerim karar verir böyle şeylere

matematiksel anlamda mı soruyorsun?
diğer bir deyişle yüzde değişimler bu yaklaşık olarak.
başta fark demiştim de orada tek işlem yapmış.